İSTİHKAK DAVASI
- Av. Fuat Koca
- 21 Mar
- 2 dakikada okunur
İcra ve İflas Hukuku’nun derinliklerinde, istihkak davası, mülkiyet hakkının korunmasında kilit bir rol oynar. Haczedilen bir mal üzerinde üçüncü bir kişinin mülkiyet veya diğer ayni hak iddiasında bulunması durumunda açılan bu dava, haksız hacizlerin önlenmesini ve malın gerçek sahibine iadesini amaçlar.
İSTİHKAK DAVASININ TÜRLERİ:
1. Borçlunun Elinde Bulunan Mallarda İstihkak İddiası:
• Haciz sırasında mal borçlunun zilyetliğinde ise, üçüncü kişi bu mal üzerinde istihkak iddiasında bulunabilir. Bu durumda, icra müdürü alacaklıya ve borçluya istihkak iddiasını bildirir ve itirazları için üç gün süre tanır. Eğer itiraz edilirse, icra müdürü dosyayı icra mahkemesine gönderir. İcra mahkemesi, takibin devamına veya ertelenmesine karar verir. Üçüncü kişi, bu kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açmalıdır.
2. Üçüncü Kişinin Elinde Bulunan Mallarda İstihkak İddiası:
• Haczedilen mal üçüncü kişinin zilyetliğinde ise ve bu kişi istihkak iddiasında bulunursa, icra müdürü bu iddiayı haciz tutanağına geçirir. Alacaklıya, üçüncü kişiye karşı icra mahkemesinde istihkak davası açması için yedi gün süre verilir. Bu süre içinde dava açılmazsa, üçüncü kişinin istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır.
YARGITAY KARARLARIYLA İSTİHKAK DAVASI:
Yargıtay içtihatları, istihkak davalarının uygulanmasında önemli bir rehber niteliğindedir:
Şirket Ortağının Şahsi Borcu Nedeniyle Şirkete Ait Malların Haczi:
• Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, şirket ortağının şahsi borcu nedeniyle şirkete ait malların
haczedilemeyeceğine karar vermiştir. Bu durumda, şirketin malvarlığı, ortağın kişisel borçlarından bağımsız olarak değerlendirilir.
Muvazaa Durumları:
• Yargıtay kararlarında, borçlu ile üçüncü kişi arasında muvazaalı işlemler yapıldığının tespit edilmesi durumunda, istihkak iddiasının reddedilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Örneğin, haciz yapılan işyerinin önceki sahibi borçlu olup, daha sonra üçüncü kişiye devredildiği durumlarda, muvazaa şüphesi doğabilir.
SONUÇ:
İstihkak davaları, mülkiyet hakkının korunması ve haksız hacizlerin önlenmesi için hayati bir öneme sahiptir. Yargıtay kararları, bu davaların uygulanmasında yol gösterici olup, hukukun doğru ve adil bir şekilde işlemesine katkı sağlamaktadır.
Komentāri